Britanyalı çağdaş doğa sanatçısı Andy Goldsworthy, sanat yaşamının 50. yılını kutladığı retrospektifiyle İskoçya Ulusal Galerileri’ne adeta doğayı taşıyor. Edinburgh’daki Royal Scottish Academy salonlarında açılan sergi, lüks bir halı gibi serili koyun derilerinden, dikenle dikilmiş yün parçalarına kadar kırsal yaşamın sertliğini sanatla birleştiriyor. Ancak bu sergi, pastoral bir manzaradan çok daha fazlası.
Dikenli Telin Ardındaki Sükûnet
Serginin girişinde, ziyaretçileri sükunetli bir atmosfer karşılıyor. Ancak bu huzur, paslı dikenli tellerden oluşmuş perdelerle bölünüyor. Goldsworthy, doğaya olan sevgisini hiçbir zaman romantize etmiyor. Güzelliği kadar kırılganlığına ve acısına da dikkat çekiyor. Bu yaklaşım, sanatçının tüm üretimine yansıyor.
Kar, Kan ve Yapraklar
Goldsworthy’nin suluboyaları ilk bakışta soyut ve huzur verici görünüyor. Ancak kullanılan malzeme tavşan kanı ve erimiş kar olunca işler değişiyor. Sanatçı, doğayla kurduğumuz bağın sadece estetikten ibaret olmadığını her detayda vurguluyor.
Doğanın İçinde Sanat
1970’lerden bu yana Goldsworthy, yapraklar, taşlar, çamurlar ve hayvan tüyleriyle doğanın içinde ve doğa için eserler üretiyor. Bir kış günü İskoçya’dan Londra’ya taşınan bir kardan topun içinden çıkan Highland sığırı tüyleri, sadece şaşkınlığa değil, aynı zamanda tüketim kültürüne dair sert bir eleştiriye dönüşüyor.
Kırmızı Toprak, Kırmızı Kan
Serginin en çarpıcı alanında, Dumfriesshire’dan toplanan kırmızı killerle inşa edilmiş dev bir “Kırmızı Duvar” yer alıyor. Bu toprakta bulunan demirin, aynı zamanda insan kanını da kırmızıya boyadığını vurgulayan Goldsworthy, izleyiciyi doğanın döngüsüne ortak ediyor. Aynı odada yer alan video enstalasyon ise nehir taşlarının yüzeyini ovalayarak ortaya çıkan kan kırmızısı pigmentleri gözler önüne seriyor.
Mezarlardan Sanat Alanına
“Gravestones” başlıklı projede, Dumfriesshire’daki mezarlıklardan çıkarılan taşlar kullanılıyor. Ancak bu taşlar birer mezar taşı değil; aksine, yeni mezar kazılırken çıkarılan doğal kaya parçaları. Goldsworthy, bu taşları düz bir hat boyunca keserek sergi salonunun zeminini kaplıyor. Arada yalnızca ince bir geçit bırakılmış. Bu sınır çizgisi ise sanatçının şiirsel anlatımıyla bir gerçeğe dönüşüyor: yaşam ile ölüm arasındaki mutlak çizgi.
Sergi Takvimi
Andy Goldsworthy: Fifty Years,
26 Temmuz – 2 Kasım 2025 tarihleri arasında,
Royal Scottish Academy, Edinburgh’da ziyaret edilebilir.