Almanya’nın Hamburg kentindeki bir mahkeme, Karl Marx’ın öğretilerinin “özgür demokratik temel düzen” ile bağdaşmadığı yönünde dikkat çeken bir değerlendirmede bulundu. Karar, Marx’ın “proletarya diktatörlüğü” kavramının demokratik ilkelerle uyumsuz olduğu görüşüne dayandırıldı.
Mahkeme, söz konusu değerlendirmeyi, Hamburg merkezli “Marksist Siyaset ve Kültür Okulu Forumu” (Masch) ile ilgili davada verdi.
Davanın Arka Planı
8 Nisan’da Masch, Hamburg İdare Mahkemesi’nde Anayasa Koruma Devlet Dairesi (LfV) aleyhine açtığı davayı kazandı. Mahkeme, yetkililerin derneği “aşırı solcu” olarak sınıflandırmasının hukuka aykırı olduğuna hükmetti.
Ancak karar, beklenmedik bir şekilde tartışma yarattı. Çünkü mahkeme, derneğin “anayasaya fiilen zarar verecek aktif militan bir tutum” sergilemediğini belirtirken, aynı zamanda Marx’ın teorilerinin genel anlamda demokratik düzenle uyumlu olmadığını kayda geçirdi.
Marx Okuma Grupları Tehlike Altında Olabilir
Alman gazetesi taz’ın haberine göre, bu karar, Almanya’daki tüm Marx okuma çevreleri için olumsuz bir emsal oluşturabilir. Mahkemenin yazılı gerekçesinde yer alan “Marksist teorinin özgür demokratik temel düzenle temelde uyumsuz olduğu” tespiti, gelecekte benzer gruplara yönelik kısıtlamalara kapı aralayabilir.
Masch, 1981 yılından bu yana faaliyet gösteriyor ve özellikle Marx’ın Kapital adlı eserinin ilk cildini ele alan yıllık okuma gruplarıyla biliniyor.
Mahkemenin Gerekçesi: Proletarya Diktatörlüğü
Mahkeme, kararında özellikle “proletarya diktatörlüğü” kavramına odaklandı. Bu kavramın, “diğer nüfus gruplarını siyasi karar alma süreçlerinden ve devlet iktidarının dolaylı olarak kullanılmasından dışladığını” savundu.
Gerekçede, bu modelin demokratik olmadığının altı çizildi. Mahkeme, “Karl Marx’ın teorilerine odaklanan davacının faaliyetleri, özgür demokratik temel düzenle temelde uyumsuzdur” ifadelerini kullandı.
Kararın Çifte Etkisi
Bir yandan Masch, “aşırı solcu” tanımından çıkarılarak hukuki bir zafer elde etti. Öte yandan, mahkemenin Marx’ın felsefesine dair yaptığı değerlendirme, Almanya’da ifade özgürlüğü ve akademik özgürlük tartışmalarını yeniden alevlendirdi.
Eleştirmenler, mahkemenin bu yorumunun yalnızca siyasi değil, felsefi çalışmaların da sınırlandırılması riskini doğurduğunu savunuyor.
Akademik Özgürlük Tartışması
Almanya’da akademik özgürlük, Anayasa ile güvence altına alınmış durumda. Ancak bu karar, bir felsefi yaklaşımın “anayasa karşıtı” olarak etiketlenmesinin bu özgürlüğü zayıflatabileceği endişelerini doğurdu.
Bazı hukukçular, mahkemenin Marx’ın fikirlerini doğrudan hedef almasının, benzer şekilde başka ideolojik veya felsefi akımların da yargı kararıyla sınırlandırılmasına yol açabileceğini ifade ediyor.
Marx’ın Fikirlerinin Günümüzdeki Yeri
Karl Marx’ın “proletarya diktatörlüğü” kavramı, 19. yüzyılın sonlarından itibaren sosyalist ve komünist hareketlerde etkili oldu. Ancak modern demokratik ülkelerde bu model, çoğulculuk ve eşit temsil ilkeleriyle çeliştiği gerekçesiyle reddediliyor.
Hamburg mahkemesinin kararı, Marx’ın fikirlerinin akademik düzlemde incelenmesinin serbest olduğu ancak bunların siyasi bir model olarak savunulmasının demokratik düzene aykırı olabileceği görüşünü ortaya koyuyor.