Acun Ilıcalı, sahibi olduğu Hull City’nin mali yapısı ve gelecek planları hakkında yaptığı açıklamalarla İngiltere futbol gündeminin merkezine oturdu. Özellikle son dönemde kulübün açıkladığı mali tablo sonrası artan soru işaretlerine değinen Ilıcalı, taraftara hem güven veren hem de iddialı mesajlar iletti. Dahası, “Eğer bir üst lige çıkarsak gerçek çılgın adamı görecekler” sözleriyle beklentiyi bilinçli biçimde yükseltti.
Kulübün 2024/25 sezonu için açıkladığı vergi öncesi 10,2 milyon sterlinlik zarar ve toplam borcun 41,7 milyon sterline çıkması, doğal olarak kamuoyunda tartışma yarattı. Ancak Ilıcalı, bu tablonun bir kriz değil, kontrollü bir geçiş süreci olduğunu vurgulayarak taraftarın içine su serpti.
Hull City’nin Mali Tablosu Ne Anlama Geliyor?
Öncelikle açıklanan zarar rakamlarının tek başına bir alarm olarak görülmemesi gerektiğini belirten Acun Ilıcalı, kulübün borç yapısının klasik banka borçlarından oluşmadığının altını çizdi. Aksine, bu borçların büyük bölümünün doğrudan kendisine ait olduğunu söyleyen Ilıcalı, bu durumun kulüp için bir risk değil, aksine güven unsuru olduğunu ifade etti.
Bu noktada Finansal Fair Play kurallarına da dikkat çekildi. Üç yıllık periyot içerisinde limitlerin aşılma ihtimali bulunduğunu kabul eden Ilıcalı, bu nedenle 1 Temmuz’dan önce sınırlı sayıda oyuncu satışı yapılabileceğini açıkça dile getirdi. Ancak burada altı çizilen detay önemliydi: Bu satışlar bir zorunluluk değil, denge politikasıydı.
Championship’te Hedef Net: Play-Off ve Üstü
Sportif açıdan bakıldığında Hull City, şu anda Championship’te 4. sırada yer alarak doğrudan play-off hattının içinde bulunuyor. Bu tablo, kulübün son yıllardaki yatırım politikasının sahaya yansıdığını gösteriyor. Ilıcalı da tam olarak bu noktaya vurgu yaptı.
“Play-off için mücadele etmek istiyorsanız para harcamanız gerekir” diyen Ilıcalı, bugüne kadar yaklaşık 100 milyon sterlinlik bir yatırım yaptığını belirtti. Ancak bu harcamaların plansız olmadığını, aksine rekabetçi bir kadro kurmak için yapıldığını özellikle vurguladı.
Yüksek Maaş Giderleri ve Denge Arayışı
Her ne kadar güçlü bir kadro kurulmuş olsa da, mevcut maaş bütçesinin sürdürülebilir olmadığı gerçeği açıkça dile getirildi. Acun Ilıcalı, üç ila dört milyon sterlin civarında bir maaş yükünün azaltılması gerektiğini söylerken, bunun kulübün geleceği adına atılacak stratejik bir adım olduğunu ifade etti.
Bu noktada “yakıt deposu dolu” benzetmesi dikkat çekti. Yani artık kulübün elinde hem değerli hem de piyasası olan çok sayıda oyuncu bulunuyor. Charlie Hughes, Eliot Matazo, Mohamed Belloumi, Liam Millar, Darko Gyabi ve Ryan Giles gibi isimler, kulübün sadece bugünü değil, yarını için de ciddi varlıklar olarak görülüyor.
Sponsorluk ve Sürdürülebilirlik Vurgusu
Ilıcalı’nın açıklamalarında öne çıkan bir diğer başlık ise kulübün tek başına sahibine bağımlı olmaması gerektiği fikriydi. Sponsorluk gelirlerinin her zaman değişken olabileceğini söyleyen Ilıcalı, Hull City’nin kendi ayakları üzerinde durabilen bir yapıya kavuşmasının öncelik olduğunu belirtti.
Bu yaklaşım, kısa vadeli başarıdan ziyade uzun vadeli kulüp kültürü inşa etmeyi hedefleyen bir yönetim anlayışına işaret ediyor. Nitekim Ilıcalı’nın söylemleri, popülist değil; planlı ve ölçülü bir büyüme stratejisini yansıtıyor.
“Gerçek Çılgın Adamı Görecekler” Sözü Ne Anlama Geliyor?
Açıklamaların en çok konuşulan kısmı ise şüphesiz bu cümle oldu. Ilıcalı, taraftarın kendisini zaten “çılgın” olarak tanıdığını belirtirken, asıl büyük hamlelerin Premier Lig kapısı açıldığında yapılacağının sinyalini verdi. Bu ifade, yalnızca transfer bütçesini değil; vizyonu, iddiayı ve cesareti temsil ediyor.
Özetle Acun Ilıcalı, Hull City için geri adım değil, kontrollü hızlanma dönemine girildiğini net bir dille ortaya koydu. Hem mali disiplin hem de sportif iddia, bu projenin iki temel ayağı olarak şekilleniyor.
