ABD’de yapılan kapsamlı bir araştırma, özel sermaye şirketleri tarafından satın alınan hastanelerde acil servislerde ölüm oranlarının belirgin şekilde yükseldiğini ortaya koydu. Harvard Tıp Fakültesi, Pittsburgh Üniversitesi ve Chicago Üniversitesi tarafından yürütülen araştırmada, özel sermaye tarafından yönetilen hastanelerde finansal kazanç odaklı stratejilerin hasta güvenliğini olumsuz etkilediği belirlendi.
Araştırma Kapsamı ve Bulgular
Çalışmada toplamda 49 özel sermaye hastanesi ve 293 kontrol hastanesi incelendi. Araştırma kapsamında 1 milyondan fazla acil servis ziyareti ile 121 bin yoğun bakım yatışı, diğer hastanelerdeki 6 milyondan fazla acil servis ziyareti ve 760 bin yoğun bakım yatışıyla karşılaştırıldı. Analizler, satın alma sonrasında özel sermaye hastanelerinde 10 bin acil servis ziyareti başına yedi ek ölüm olduğunu gösterdi. Bu, başlangıçtaki 10 bin ziyaret başına 52 ölüm oranına kıyasla yüzde 13’lük bir artış anlamına geliyor.
Personel ve Maaş Kesintileri Etkili Oldu
Araştırma, özel sermaye tarafından satın alınan hastanelerde maaş ve personel harcamalarında ciddi düşüşler olduğunu da ortaya koydu. Acil servislerde maaş harcamaları yüzde 18, yoğun bakım ünitesinde ise yüzde 16 azaldı. Ayrıca, hastane genelinde tam zamanlı çalışan sayısı ortalama yüzde 11.6, maaş harcamaları ise yüzde 16.6 azaldı. Bu kesintilerin, yüksek riskli hastaların tedavi kapasitesini düşürdüğü ve ölüm oranlarını artırdığı vurgulandı.
Yoğun Bakım Süreleri ve Hasta Transferleri
Araştırmacılar, özel sermaye hastanelerinde hastaların diğer hastanelere transferlerinin arttığını ve yoğun bakımda kalış sürelerinin kısaldığını belirtti. Harvard’dan Zirui Song, “Personel kesintileri, finansal kazanç sağlamak için kullanılan yaygın bir stratejidir. Bu durum özellikle daha yaşlı ve savunmasız hastalar arasında potansiyel olarak ölümcül sonuçlar doğurabilir” dedi.
Finansal Stratejiler ve Hasta Güvenliği
Çalışma, özel sermaye şirketlerinin hastanelerde maliyetleri düşürerek kâr elde etme stratejisinin, hasta güvenliği ve ölüm oranları üzerinde ciddi etkiler yaratabileceğini gösteriyor. Araştırmacılar, bu tür satın almalardan sonra yüksek riskli hastaları tedavi etme kapasitesinin azaldığını ve sağlık hizmetlerinin kalitesinin düştüğünü vurguladı.
