Türk edebiyatının önemli yazarlarından biri olan Pınar Kür, 82 yaşında hayatını kaybetti. Özellikle ‘Asılacak Kadın’ adlı romanıyla hafızalara kazınan Kür’ün vefatı, edebiyat dünyasında büyük üzüntü yarattı. Everest Yayınları, sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamayla acı haberi duyurdu.
Everest Yayınları’ndan Açıklama Geldi
Yayınevi, yazarın vefatına ilişkin yaptığı duyuruda şu ifadeleri kullandı:
“Bir dönem yayınevimizle de yolları kesişmiş değerli yazar Pınar Kür’ü kaybetmenin derin üzüntüsü içerisindeyiz. Yakınları, okurları ve tüm edebiyat camiasının başı sağ olsun.”
Bu açıklama, sadece bir veda mesajı değil; aynı zamanda Türkiye’nin çağdaş edebiyat tarihine damga vuran bir isme duyulan saygının da göstergesiydi.
Pınar Kür Kimdir?
15 Nisan 1943’te Bursa’da doğan Pınar Kür, edebiyatla iç içe bir ailenin çocuğuydu. Annesi Türk dili ve edebiyatı, babası ise Fransızca ve matematik öğretmeniydi. Lise eğitimini Robert Kolej’de tamamladıktan sonra yükseköğrenimini Queens College ve Boğaziçi Üniversitesi‘nde sürdürdü. Akademik kariyerini ise Sorbonne Üniversitesi‘nde yaptığı karşılaştırmalı edebiyat doktorasıyla taçlandırdı.
Kür, hem bir akademisyen hem de bir yazar olarak İstanbul Üniversitesi ve Bilgi Üniversitesi gibi prestijli kurumlarda dersler verdi. Edebiyat kuramı, feminist söylem, bireyin toplumla çatışması gibi temaları ustalıkla işleyen eserleriyle sadece roman değil, düşünce alanına da katkı sundu.
Toplatılan Romanıyla Başlayan Bir İsyan
Pınar Kür’ün 1986 yılında yayımlanan ‘Asılacak Kadın’ adlı romanı, cinsellik teması üzerinden açılan bir tartışmayla müstehcenlik gerekçesiyle toplatıldı. Ancak bu durum, onu susturmadı. Aksine, toplumun ikiyüzlülüğünü, kadına biçilen rolleri ve sistemin baskıcı yapısını daha yüksek sesle sorgulamaya başladı.
Kür’ün kalemi, hem cesur hem de edebi derinliğiyle öne çıktı. Toplumsal tabu olarak görülen konulara korkusuzca temas etti ve birçok kadına cesaret verdi. Özellikle feminist hareketin entelektüel kanadında önemli bir referans noktası haline geldi.
Sinemaya Uyarlanan Eserleri ve Ödülleri
Yalnızca roman yazmakla kalmayan Pınar Kür, eserlerinin bir kısmının beyaz perdeye taşınmasıyla da tanındı. Hem ‘Yarın Yarın’ hem de ‘Asılacak Kadın’ filmlere uyarlandı. Ayrıca, ‘Akışı Olmayan Sular’ adlı hikâyesiyle Sait Faik Hikâye Armağanı’na layık görüldü.
Edebiyat kariyeri boyunca kaleme aldığı bazı dikkat çeken kitaplar ise şunlardır:
- Yarın Yarın
- Bir Cinayet Romanı
- Sadık Bey
- Akışı Olmayan Sular
Edebiyatla Yoğrulmuş Bir Aile
Kür’ün edebi kimliği, yalnızca bireysel başarılarla sınırlı değildi. Halide Nusret Zorlutuna teyzesi, Emine Işınsu ise kuzenidir. Bu güçlü edebiyat soyu, onun eserlerinde kendine yer bulan kültürel derinliği ve dil ustalığını besleyen önemli bir damardı.
Pınar Kür, oyuncu Can Kolukısa ile olan evliliğinden bir oğlu, Emrah Kolukısa’yı dünyaya getirmiştir.
Türk Edebiyatına Kapanmayan Bir Parantez
Pınar Kür’ün ölümü, yalnızca bir yazarın değil, bir dönemin de sonunu temsil ediyor. Onunla birlikte, edebiyatta cesaret, direniş ve özgürlük adına çok şey kaybettik. Ancak bıraktığı eserler, yalnızca kadınların değil, her düşünce insanının belleğinde yaşamaya devam edecek.