Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), uzun süredir tartışma konusu olan İklim Kanunu teklifini kabul etti. AKP tarafından sunulan yasa teklifi, sera gazı emisyonlarının azaltılması, iklim değişikliğiyle mücadele ve karbon piyasalarının düzenlenmesi gibi başlıkları kapsıyor. Ancak yasaya yönelik hem muhalefet hem de çevre örgütlerinden gelen eleştiriler sert oldu.
Net Sıfır Emisyon ve Emisyon Ticareti Yasada
İklim Kanunu kapsamında Türkiye, net sıfır emisyon hedefi, iklim adaleti, adil geçiş, emisyon ticareti, karbon kredisi, gömülü emisyonlar, gönüllü karbon piyasaları gibi birçok yeni kavramı yasal zemine oturttu. Bu yönüyle kanun, Türkiye’nin uluslararası iklim taahhütlerine uyum çabalarının ilk kapsamlı çerçevesi olarak görülüyor.
Yasayla birlikte kurulacak olan Emisyon Ticaret Sistemi (ETS), sera gazı salınımına neden olan işletmelere belirli sınırlar koyacak. Bu işletmeler, yıllık emisyon tahsisatları kadar karbon salınımı yapabilecek; aşımlar ise yaptırıma tabi tutulacak.
Karbon Piyasası Kurulu Oluşturulacak
Yeni yasaya göre, karbon ticaretine ilişkin tüm stratejiler ve piyasa mekanizmaları, Karbon Piyasası Kurulu tarafından yönetilecek. Kurulda;
- Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı başkanlık edecek.
- İlgili tüm bakanlıklardan ve kurumlardan temsilciler yer alacak.
- STK’lar ve akademik kuruluşlar ise toplantılara oy hakkı olmaksızın çağrılabilecek.
Kurallara Uymayanlara 5 Milyon TL’ye Kadar Ceza
Yeni düzenlemeye göre:
- Sera gazı raporunu zamanında sunmayan işletmelere 500 bin ila 5 milyon TL arasında para cezası uygulanacak.
- Ozon tabakasını incelten maddelerle ilgili kısıtlamaları ihlal edenler de idari yaptırımla karşı karşıya kalacak.
Ayrıca İklim Değişikliği Başkanlığı, hem piyasa denetimi hem de teknik düzenlemeler konusunda geniş yetkilerle donatıldı. Başkanlık, döner sermaye işletmesi de kurabilecek ve bu fon sadece iklim mücadelesinde kullanılabilecek.
Eleştiriler Sert: “Adı İklim, İçeriği Ticaret”
Yasanın Meclis’ten geçmesinin ardından, muhalefet partileri, çevre örgütleri ve uzmanlardan yoğun eleştiriler geldi:
- CHP Milletvekili Ali Mahir Başarır, yasanın “beş yandaş firma için çıkarıldığını” öne sürdü.
- Saadet Partisi’nden Necmettin Çalışkan, kanunu “sermayeye hizmet eden bir ticaret yasası” olarak nitelendirdi.
- DEM Parti İzmir Milletvekili İbrahim Akın ise yasanın kirletmeyi meşrulaştırdığını ifade etti.
- TEMA Vakfı, yasanın iklim krizine bütüncül yaklaşmadığını ve Anayasa Mahkemesi’ne taşınmasını umut ettiklerini duyurdu.
Bilim İnsanları ve STK’lar Sürece Dahil Edilmedi
Eleştirilerin bir diğer önemli noktası, yasanın hazırlanma sürecinde üniversitelerin, çevre örgütlerinin ve yerel yönetimlerin dışlanması oldu. Katılımcı süreçlerin işletilmediği ve bilimsel raporların dikkate alınmadığı ifade edildi. Ayrıca kanunun, iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek dezavantajlı gruplara yönelik somut çözümler içermediği vurgulandı.
Sırada Enerji ve Madencilik Yasası Var
İklim Kanunu’nun ardından gözler şimdi 3 Temmuz itibarıyla Meclis’te görüşülmeye başlanacak olan enerji ve madencilik düzenlemesine çevrildi. Çevre savunucuları, yeni paketin doğa tahribatına yol açabilecek maddeler içerdiğini belirterek aktif kamuoyu takibi çağrısında bulunuyor.