İstanbul’un simge yapılarından Ayasofya, tarihindeki en büyük restorasyon süreçlerinden birine sahne oluyor. The Guardian’ın özel haberine göre, mimar, mühendis ve sanat tarihçilerinden oluşan kapsamlı bir ekip, hem yapısal güvenliği artırmak hem de gizli kalmış tarihî katmanları gün yüzüne çıkarmak üzere çalışmalarına başladı.
Ana Kubbe Güçlendirilecek, Gizli Katmanlar Açığa Çıkacak
Restorasyonun merkezinde, Ayasofya’nın ana kubbesi ve yarım kubbeleri yer alıyor. Yapının taşıyıcı unsurlarını kapsayan plan kapsamında, kubbenin üzerindeki kurşun kaplama kaldırılacak, zayıf bağlantı noktaları güçlendirilecek. Ayrıca dört ana sütun ve yer altı taşıyıcı sistemleri detaylı şekilde incelenecek.
Restorasyonun başındaki mimar Hasan Fırat Diker, yapılan çalışmaların sadece Türkiye için değil, tüm dünya kültürel mirası açısından büyük önem taşıdığını vurguladı. Diker, “Bu yapı hepimizin, sadece Ayasofya’yı değil, insanlığın mirasını koruyoruz” dedi.
Deprem Riski Restorasyonu Zorunlu Kıldı
Ayasofya’nın restorasyon kararı, İstanbul açıklarında geçtiğimiz ay yaşanan 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından hız kazandı. Yapının durumunu derhal yerinde incelediğini belirten Diker, “En kötü senaryoda bir deprem, kubbeyle yarım kubbeler arasında ciddi hasara neden olabilir” ifadelerini kullandı.
İstanbul’un iki büyük fay hattına yakınlığı, özellikle tarihî yapılar için endişeleri artırıyor. Bu kapsamda restorasyon, yalnızca kozmetik değil, yapının sismik dayanıklılığı açısından da kritik öneme sahip.
Altın Altında Resimler: Sanat Tarihi Katmanları Araştırılacak
Restorasyon yalnızca teknik müdahaleyle sınırlı değil. Ekip aynı zamanda, Bizans ve Osmanlı dönemlerinde yapılan onarımların izlerini inceleyecek. Özellikle Osmanlı döneminde altın varakla kapatıldığı tahmin edilen duvar resimlerinin özel tekniklerle ortaya çıkarılması hedefleniyor.
Bu araştırmalar, Ayasofya’nın çok katmanlı kültürel geçmişine ışık tutması açısından da önem taşıyor. Yapılan müdahalelerin her biri belge altına alınarak uluslararası gözlemcilerle paylaşılacak.
Ziyaret Açık Kalacak, Şeffaf Süreç Vurgusu
Restorasyon süresince Ayasofya’nın tamamen kapatılması planlanmıyor. Ziyaretçiler, iç mekâna kurulan özel iskeleler sayesinde yapının büyük bölümünü görmeye devam edebilecek. Diker, ziyaretçi deneyimini önemsediklerini belirterek, “Restorasyon şeffaflıkla yürütülecek, herkes bu sürecin bir parçası olacak” dedi.
Çalışmaların ne zaman tamamlanacağına ilişkin net bir tarih henüz açıklanmasa da, restorasyonun birkaç yıl sürebileceği tahmin ediliyor.