İngiliz kâşif Karl Bushby, 1998 yılında Şili’nin güney ucundan yola çıktığında yalnızca bir iddiayı yerine getirmek istiyordu: Dünyayı yürüyerek dolaşıp İngiltere’deki evine dönmek. Ancak zamanla basit bir meydan okuma, insan iradesinin sınırlarını test eden dev bir keşif projesine dönüştü. “Goliath Expedition” adını verdiği bu yolculuk, bugün 27. yılına ulaşmış durumda ve Bushby artık son adımlarına hazırlanıyor. 56 yaşındaki kâşif, Eylül 2026’da memleketi Hull’a vararak dünyanın en uzun yürüyüşlerinden birini tamamlamayı planlıyor.
- Goliath Expedition: Bir İddianın Yaşam Projesine Dönüşmesi
- Dünyanın En Zorlu Rotaları: Patagonya’dan Alaska’ya, Asya’dan Avrupa’ya
- Vize Krizleri, Gözaltılar ve Yürüyerek Kaldırılan Yasaklar
- 2024’te Yeni Bir Mücadele: Hazar Denizi’ni 31 Gün Boyunca Yüzerek Geçti
- Avrupa’daki Son Kilometreler: Türkiye Üzerinden Kıtaya Giriş
- 27 Yıl, Birkaç Yaralanma ve Büyük Bir Öğreti
- Yolculuk Bitiyor, Yeni Bir Hayat Başlıyor
Goliath Expedition: Bir İddianın Yaşam Projesine Dönüşmesi
1998’de başlayan bu macera, genç bir askerî paraşütçünün hayatını tamamen değiştirdi. Karl Bushby, hiçbir motorlu araç kullanmadan ilerlemeyi ve yolculuğu yalnızca yürüyerek sürdürmeyi temel kural haline getirdi. Ayrıca, yolu kesilse bile geriye dönüp aynı noktadan yeniden başlamayı bir prensip olarak benimsedi. Bu kurallar, onu dünyanın en zorlu coğrafyalarına, karşılaşılması güç doğa koşullarına ve zaman zaman hayatı tehdit eden engellere rağmen yolundan döndürmedi.
Başlangıçta 12 yılda bitirmek istediği bu yürüyüş, beklenmeyen krizler, vize engelleri, ekonomik koşullar ve jeopolitik durumlar nedeniyle yıllarca uzadı. Yine de Bushby, disiplininden ödün vermeden adım adım ilerlemeye devam etti.
Dünyanın En Zorlu Rotaları: Patagonya’dan Alaska’ya, Asya’dan Avrupa’ya
Karl Bushby son 25 yılda yeryüzünün en çetin bölgelerinden geçti. Patagonya’nın rüzgârlı düzlüklerinden Andes dağlarına, Orta Amerika’nın yoğun ormanlarından Meksika çöllerine kadar uzanan yürüyüş, ABD’yi baştan sona aşarak Alaska’ya ulaştı. Yıl 2006 olduğunda, dünyanın yalnızca birkaç kişinin başarmayı denediği Bering Boğazı geçişi gündeme geldi.
Kuzey Pasifik’in iki yakasını birleştiren bu ölümcül etapta, buz kütleleri üzerinde yürüyerek ve tırmanarak ilerlemek zorunda kaldı. Suyun her mevsim tehlikeli olduğu boğazdan geçmeyi başardığında, “Hiç kimse başaracağımıza inanmıyordu. Biz bile.” sözlerini kayıtlara geçirdi. Bu başarı, yürüyüşünün en kritik dönüm noktalarından biri oldu.
Yolculuk devam ettikçe Bushby; Rusya, Moğolistan, Kazakistan, Özbekistan, Çin gibi geniş coğrafyalardan geçerek ilerledi. Haritaların hâlâ kağıt üzerinde çizildiği dönemlerde başlayan yürüyüş, teknoloji gelişse de onun için hep aynı ilkeyle sürdü: Sadece yürümek.
Vize Krizleri, Gözaltılar ve Yürüyerek Kaldırılan Yasaklar
Zorlu coğrafyalar kadar diplomatik engeller de Bushby’nin yolunu etkiledi. Rusya’ya giriş yaptığı sırada “yanlış sınırdan geçiş” gerekçesiyle 57 gün gözaltında tutuldu ve ardından yargılandı. 2013’te aldığı ülkeye giriş yasağı, yürüyüşün en ağır bürokratik darbelerinden biri oldu.
Bu yasağı kaldırmak için bile yürümeyi tercih etti. Los Angeles’tan Washington DC’deki Rusya Büyükelçiliği’ne kadar yürüdü ve sonunda yasak kaldırıldı. Aynı yıllarda 2008 ekonomik krizi sponsorluklarını bitirdi, pandemi ise tüm ilerleyişi durdurdu. Bushby aylarca, hatta yıllarca beklemek zorunda kaldı.
2024’te Yeni Bir Mücadele: Hazar Denizi’ni 31 Gün Boyunca Yüzerek Geçti
Yürüyüşünün ikinci büyük su bariyeri olan Hazar Denizi, Bushby için yeni bir sınav anlamına geldi. İran ve Rusya’dan geçiş izni alamadığı için rotasını yüzerek sürdürme kararı aldı. Kazakistan’dan Azerbaycan’a ulaşmak için 31 gün boyunca yüzdü; geceleri destek teknelerinde dinlenerek ilerledi. Bu etap, fiziksel sınırları kadar mental dayanıklılığını da test eden eşsiz bir deneyim oldu.
Avrupa’daki Son Kilometreler: Türkiye Üzerinden Kıtaya Giriş
2025 yılında Türkiye’ye giren Bushby, Avrupa’nın son bölümlerine doğru ilerlemeye başladı. Şu anda Macaristan’da bulunan kâşifin Hull’a varması için yaklaşık 1.500 kilometresi kaldı. Ancak bu aşamada da yeni bir engelle karşı karşıya: Schengen vizesi. 90 gün dolduğunda Avrupa’dan çıkmak zorunda kalıyor ve bu süreyi Meksika’da bekleyerek geçiriyor. Süre dolduğunda yeniden Avrupa’ya dönüp yürüyüşüne kaldığı yerden devam ediyor.
27 Yıl, Birkaç Yaralanma ve Büyük Bir Öğreti
Bunca zaman boyunca tek bir ciddi yaralanma yaşadı; o da bileğini yarıp kendi kendine dikiş atmak zorunda kaldığı an oldu. Peru’da geçirdiği ağır enfeksiyon ise ona misafir eden bir doktorun yardımıyla çözüldü. Tüm bu deneyimlerin sonunda Bushby’nin vardığı en temel sonuç ise insanlığa dair umut verici:
“Dünyanın en büyük gerçeği şu: İnsanlar iyi. Gittiğim her ülkede insanların %99,99’u bana olağanüstü iyilik gösterdi.”
Yol boyunca karşısına çıkan insanların verdiği yemekler, sunduğu yatacak yerler, gösterdiği rehberlik ve hatta maddi destek, yürüyüşün görünmeyen kahramanlarını oluşturdu.
Yolculuk Bitiyor, Yeni Bir Hayat Başlıyor
2026’da Hull’a döndüğünde, Bushby için yalnızca bir yürüyüş değil, bir ömür süren bir inanç sınavı sona erecek. Yıllarca tek amacı bir sonraki adıma yürümek olan kâşif, artık durmayı öğrenmek zorunda kalacağını söylüyor. Yolculuğun ardından bilim eğitimine yönelik projelere odaklanmak istiyor.
“Dünya seni sarıp sarmalıyor ve devam etmeni sağlıyor. Ben de bunu başkalarına aktaracağım.” diyor.
